Üç Kelebek
İlkbahar gelmiş. Her yer rengârenk çiçeklerle bezenmiş. Arılar, kelebekler uçuşmaya başlamışlardı. Üç kelebek çok iyi arkadaştı. Sarı Kelebek, Kırmızı Kelebek ve Mor Kelebek, Güle oynaya uçuşuyorlardı. Ama mevsim ilkbahardı işte. Güneşli hava birden kayboldu ve yağmur bulutları kapladı her yeri. Gök gürlemeye başladı. Yağmur başlayacaktı. Tüm hayvanlar kaçışmaya başladılar. Üç kelebek de telaşlanmıştı.
Kırmızı Kelebek:
– "Yağmur yağacak".
Sarı Kelebek:
– "Hemen saklanacak bir yer bulmalıyız."
Mor Kelebek:
– "Yoksa ıslanırız ve ölürüz." dedi.
Önce gülün yanına gittiler.
Kırmızı Kelebek:
– "Gül, güzel gül. Yağmur başlayacak. Biz de ıslanacağız bizi yapraklarının altına saklar mısın? O zaman ıslanmayız."
Gül:
– "Ayy ben ki çiçeklerin en güzeliyim sizi yanıma alırsam güzelliğim bozulur. Çekilin çekilin." .
Kırmızı Kelebek:
– "Lütfen gül, ıslanırsak ölürüz..."
Gül:
– "Eh peki madem ama sadece sen gel. Çünkü sende benim gibi kırmızısın. Kırmızı renk çok güzel ama diğer kelebekler olmaz."
Kırmızı Kelebek:
– "Olmaz yapamam ben arkadaşlarımı bırakamam."
Gül:
– "O zaman sen bilirsin. Hadi gidin yanımdan aa güzelliğimi engelliyorsunuz."
Sonra laleye doğru uçtular, gök gürlemeye devam ediyordu.
Sarı Kelebek:
– "Lale güzel lale. Yağmur başlayacak. Biz de ıslanacağız bizi yapraklarının altına saklar mısın? O zaman ıslanmayız."
Lale:
– "Hıhhh ben çiçeklerin en zarifiyim. Sizi yanıma alırsam zarafetim bozulur. Gidin yanımda bile duramazsınız pis böcekler..."
Sarı Kelebek:
– "Lütfen güzel lale. Islanırsak ölürüz."
Lale:
– "Eh iyi o zaman ama sadece sen gel.
Diğer kelebekler olmaz. Sende aynı benim gibi sarı renksin. Ben sarıyı çok severim."
Sarı Kelebek:
– "Olmaz yapamam ben arkadaşlarımı bırakamam."
Lale:
– "İyi tamam, tamam. Sen bilirsin gidin o zaman yanımdan."
Üç Kelebek üzgün şekilde mor menekşeye doğru uçarlar.
Mor Kelebek:
– "Mor menekşe, güzel menekşe yağmur başlayacak. Biz de ıslanacağız, bizi yapraklarının altına saklar mısın? O zaman ıslanmayız."
Mor Menekşe:
– "Hah hah haha - güler- ayol ben çiçeklerin kraliçesiyim. Rengim eşsizdir. Yapraklarım kadife gibi yumuşacıktır. Sizi neden saklayayım ki?.."
Mor Kelebek:
– "Lütfen ıslanırsak ölürüz."
Mor Menekşe:
– "Ee madem çok ısrar ettiniz. Ama bak söyleyeyim ben sadece seni saklarım. Rengin benimki gibi asil bir renk. Mor. Ben moru çok severim."
Mor Kelebek:
– "Olmaz ben arkadaşlarımı yalnız bırakamam."
Mor Menekşe:.
– "Eee! çekil git o zaman vaktimi harcadım sana, offf!.."
Zavallı kelebekler uçuşurken yağmur başlamış. O sırada bir ses duyulmuş.
Gökkuşağı:
– "Pişşşt kelebekler buraya bakın, yukarıya."
Üç Kelebek aynı anda:
– "Sende kimsin?"
Gökkuşağı:
"Benim, Gökkuşağı hadi gelin saklayayım sizi, yağmurda ıslanmayın."
Üç Kelebek:
– "Oley!.. Yaşa Gökkuşağı" diye bağırır.
Bir süre sonra yağmur diner ve kelebekler çıkarlar ama o da ne tek renk olan kelebeklerin kanatları rengârenk olmuştur.
Üç Kelebek:
– "Aaa! rengârenk olmuşuz ama bu nasıl oldu?.."
Gökkuşağı:
– "Ben sizi izledim. Siz isteseydiniz arkadaşlarınız bırakıp kendiniz saklanabilirdiniz. Ama yapmadınız. Aferin size işte ben de sizin bu arkadaşlığınızı süsledim" demiş.
Üç kelebek bahar mevsimi boyunca renkli kanatlarıyla ormanı renklendirmeye, kırlarda, bayırlarda uçmaya devam etmişler.