...
Bir zamanlar, ormanda odun keserek yaşamını sürdüren fakir bir oduncu vard
Anka kuşu ona: “Senin durumuna çok üzüldüm. Şimdi bir büy
Gerçekten de eşek birbirinden güzel şarkılar söylemeye başlad
Bir gün yine oduncu bir gösteriye yetişmek için koşturuyordu
Gösteri başladı. Ama büyü bozulmuştu. Eşek her zamanki gibi
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer cirit oynarken Bir zamanlar ülkelerin birinde bir köy varmış. Köyün çıkışında yık Kıvırcık saçlı kız, ormana gittiğinde çok mutlu olurmuş. Annesi Babasını küçük yaşta kaybeden kıvırcık saçlı kız “Merhaba sevgili çiçek, şu önde yürüyen yaşlı kadın benim annem Yolun sonundan ayakkabıları yırtılmış iki büklüm çok yaşlı bir Ormana vardığında annesi bir köşeye oturmuş, başını ağaca yaslamış kız “Canım kızım, ver şu ekmeği de boğazımızdan iki Güneş, yerini hafifçe çiseleyen yağmur damlalarına bırakmış. Küçük k İçeriden ise mis gibi yemek kokuları geliyormuş. Sobanın üstünde kaynayan bir çorba, masan
Zamanın birinde rüzgar ile yaprak çok iyi dost olmuşlar.
Rüzgar
– ”Söyle dostum, nereye istersen oraya götüreyim seni” demiş.
Yaprak düşünm
– “Hadi söyle çekinme, seni istediğin yere taşıyabilirim.”
Tekrar düşünmüş yaprak
– ”Bilmiyorum rüzgâr kardeş, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sen söyle ben
Rüzgar:
– “Gideceğin yeri bilmedikten sonra rüzgar dostun olsa neye yarar… Savrulur
Yaprak yine bi o tarafa bu tarafa savrulmaya başlamış.
Üstelik onu bu sefer
Alınacak ders: İnsan bu dünyada ne istediğini bilmesi gerek bilmediğin zaman
Bir gün, küçük tay su içerken ayağı takılarak göle d
"İmdat! Yardım edecek kimse yok mu?"
Sesi duyan tavşan, koşarak gelmi
"Göle eğilip tüm gücümle seni karaya çekeceğim. Biraz u
Tavşanın yardım edecek olması tayı çok mutlu etmiş. Tavşan uğra
"Ben de sana gölden destek vereyim. Böylece başarabiliriz" demiş.
Tavşan
"Ben kuğuyu çağıracağım" demiş alabalık. "O çok güçlüdür
"Çağırırsan gelir mi?" diye sormuş küçük tay.
"O çok yardımseverdir
Çok geçmeden yanında kuğu ile dönmüş. Gerçekten de kuğu
Bu sırada uçmakta olan güvercin ne yaptıklarını merak edip bir
"Arkadaşlar ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
Zaten çok yorulmuş olan tavşan, alabalık
"Su içerken ayağım takıldı, göle düştüm. Kuğu
"Ama böyle kurtaramazlar ki seni" demiş güvercin.
"Çok bilmiş seni. Ya nas
"Benim yardımımla" demiş güvercin.
"O nasıl olacak, sen de bizimle
"Hayır. Sadece çok önemli bir sözcük söyleyeceğim."
"Önemli bir
"Galiba büyülü bir söz biliyor güvercin" demiş tavşan küçümser
"Evet belki de büyülüdür söyleyeceğim sözcük. Siz
Güvercin bunları söyledikten sonra "hoşçakalın" diyerek uzaklaşmış oradan.
K
O sırada kendisini aramaya çıkan annesini fark eden küçük tay, ona doğru
Annesi yavrusunun arkadaşlarına teşekkür etmiş ve:
"Güvercinin kastettiği
Tavşan tek başına küçük tayı kurtaramadığına biraz üzülmüş, ama birlikte
"Sadece uyum değil büyülü sözcük. Dostluk ve uyum" diye eklemi
Duvar takvimi ve duvar saati duvarda yan yana asılı durmuş. 2019 yılı yeni
Takvim, duvar saatine:
- "Ben senden daha önemliyim. Bak yapraklarım ne kadar çok
Saat:
-"Tabii ki çok önemlisin takvim arkadaşım, ama ben de çok önemliyim
- "Hadi canım, akşama kadar yelkovanla akrebin dönüp duruyor başka ne
Evin annesi, her gün takvimden bir sayfa kopartır, takvimin sayfasında yaz
Takvim:
- "Görüyor musun bak, benim sayfalarımı her gün okuyorlar
Saat:
- "Ne oldu takvim kardeş, eskisi kadar konuşmuyorsun, seni biraz zayıflam
Takvim:
- "Haklısın saat kardeş, sayfalarım azaldıkça üzül
Saat:
- "Üzülme takvim kardeş, ben sana kırgın değilim, ikimizde
- "Hoşçakal." dedi 2019 takvimi saat arkadaşına.
Ertesi gün yeni bir takvim
- "Hoş geldin" dedi saat.
"Hoş bulduk" dedi 2020 takvimi, birbirlerine gülümsediler
Bir varmış bir yokmuş. Bir zürafa varmış. Boyu o kadar uzun, o kadar uzunmu “Heey,dur bakalım canavar! Evimin bahçesini neden yoluyorsun?” Zürafa bakmış, minicik bir Kuş ona yardım etmeyi önermiş. “İstersen ben önden uçup bakayım. Eğer “Dikkat etsene koca ayaklı canavar! Neredeyse üzerime basacaktın!” Zürafa eğilip sesin geldi Tavşan çok sevinmiş ve hemen zürafanın boynuna tutunmuş. Bu işe ku “Evet evet, ben de uyumayı hiç sevmem. Bu gece eve çok geç gidelim. Burada kal O uyumak istemiyormuş. Oyun oynamak, uyumaktan daha güzelmiş. Ama sağına bakmış, soluna bakm Her yanı ağrıyormuş. Bütün gece soğukta uyuduğu için
Bir zamanlar bir baba ve üç oğlu beraber yaşıyordu. Çocukları her zaman birbirleriyle kavga
-“Evlatlarım! Hep beraber ormana gidin bana birkaç demet çubuk getirin.”
Çocuklar ormana gidip her birisi kucağında bir demet çubukla geri d
Çocukların hepsi de eline aldığı çubuğu ilk denemede kolayca kırmıştı. Babalar
-“Evlatlarım! Hepiniz elinize üç tane çubuk daha alın ve bunları k
Çocuklar üç adet çubuğu aynı anda kırmak için var g
Babaları çocuklarına dönerek;
– “Evlatlarım! Bu çubuklar gibi birbirinize
Alınacak Ders: Birlikten kuvvet doğar. Birlikte dirlik vardır, g
Bir varmış, bir yokmuş. Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde. Deve tellal iken
Orman Gülü: – Yaşlı Çınar Ağacı! Yaşlı ve b
Bir gün dayanamadı ve boynunu büktü. Bir daha nefes almad
Çınar Ağacı :– Keşke bu kadar kibirli olmasaydım. Orman G
Badem ağacı için İlkbahar mevsimi gelmişti. Hava bazen çok güzel oluyordu
– Gelinliği giymekte acele ettiniz badem kardeş. Üstelik o zaman çok da
Badem ağacı:
– Özür dilerim kardeşlerim. Hepiniz
Bir varmış bir yokmuş. Bir gün mahallenin çocukları çok güzel bir bahçede
Bir gün yine okul çıkışı çocuklar bahçede top oynuyor, ip
Benim bahçemde ne işiniz var sakın bir daha buraya gelmeyin demiş ve
Günler günleri kovalamış, aylar ayları. Kış gelmiş, ilkbahar gelmiş ve
Bunu duyan bahçedeki güvercin pencereden içeri girerek bencil devin
Bencil dev dışarı çıkarak bahçesine gitmiş ve bu durumun nedenini
Ağaç dallarını çocuğa kadar eğse de çocuk yeti
Dev ve çocuklar çok güzel birer arkadaş olmuşlar. Hep beraber
Yalnızca hayvanların kralı mı olur? Peki ya ağaçlar da kendilerine bir
Ormandaki canlıların en kalabalık ve aynı zamanda en sessiz
En iyisi, zeytin ağacına gidelim, kralımız olmak istiyor
“Zeytin ağacı, bizim kralımız olur musun?” diye sormuşlar
Zeytin ağacı, sinirlenmiş. Kaşlarını çatmış: “Benim her derde deva
Ağaçlar, zeytin ağacının kral olmak istememesine üz
“Sevgili incir ağacı, bizim kralımız olur musun?” diye sormu
İncir ağacı, dallarındaki incirlerle birlikte büyük yaprakların
Ağaçlar tüm gün dolaşmaktan, kendilerine uygun bir
Hepsi birden “Çam ağacı, sen ağaçların en g
Zamanlardan eski zamanlarda, büyük bir ormanda bir çam ağacı varmış. Hani şu
Masal bu ya Orman Perisi ağacın isteğini duymuş. Gelmiş sormuş, "Söyle
Çam ağacı da, "Ah! Şöyle pırıl pırıl
Peri değneğini oynatmış ve bizim çam baştan aşa
Ertesi yıl peri yine gelmiş. Olanları görünce bu kez
Üçüncü gelişinde ağaç, Periye, "Ne olur yapraklarım gerçek
Ağaç sonunda gösterişten vazgeçmiş. Periye son kez yalvarm
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar cimri mi cimri bir adam yaşarmış. Bu adam
Rastlantı bu ya oradan geçen biri olanları uzaktan görmüş. Adam
“Bu adam delinin biri.” diye düşünmüş. Bir zaman sonra bizim cimri
“Ne var? Ne oldu da böyle ağlıyorsun?” diye sormuş.
Cimri cevap vermiş;
– Daha ne olsun? Altınlarım yok olmuş. Hepsi çal
Olan biteni bilen adam da;
– Altının ha varmış, ha
Günlerden bir gün, ormanın tam ortasında, gövdesi diğer a
Çınar ağacı, fidana yukarıdan bakarak şöyle seslenmiş: “Düşünüyorum
Fidan; bu sözlere içlenmiş bir şekilde, “haklısın, çınar
Baksana, gövdem dahi sizin gövdelerinizin hepsinden yüzlerce kat b
Fidan çınarın bu sözlerine tebessüm ederek cevap vermiş. “S
Derken.. bir anda kuvvetli bir rüzgar fırtınası ormanın
Bir zamanlar, Sahra çölü yakınlarında değirmencilikle uğraşan bir aile ya
Günlerden bir gün, Yavuz, bir grup tüccar ile seyahate çıkm
– “Arkadaşlar, akşama kadar burada dinlenelim, yola akşam olunca devam ederiz
Tüccarlar bu fikri onaylamışlar. Develerini kenara çekip, hayvanlarına su ve
Akşam, kervan başı, “Hadi arkadaşlar, hazırlanın. Şehir çok uzakta
Hepsi hazırlanıp yola koyulmuşlar. Develer birbiri ardına dizilerek uzun
Kervan yola koyulmuş. Birbirini yakın mesafede takip ediyorlarmış. Kervan başı kervanı şehre
Ayrıldıkları noktayı aramaya çalışırken sıcak bastırıyormuş, umutsuzluk
Kervan toplanmış, kara kara “Nasıl su buluruz?” diye düşünürken, Yavuz
Yavuz ve arkadaşı o noktayı kazmaya başlamışlar. Derince bir kuyu kazd
Kuyudan çıkmış ve “bir şey yapmazsak susuzluktan öleceğiz. Kayanın altından
Genç adam kayaya tüm gücüyle vurmaya başlamış ve kayay
Alınacak Ders: İrade ve cesaret başarının anahtarıdır
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde bir ormanın kenarında küçük
Bir gün, bu dürüst oduncu odun kesmeye ormana gitmiş. Baltas
Oduncunun halini gören orman cini, oduncunun haline acımış. Hemencecik altından
Orman cini bu kez de oduncunun kendi baltasını göndermiş. Oduncu kendi
Aldığı hediyelere çok sevinen oduncu, neşe içerisinde köyünün
Altın ve gümüşten baltaları gören diğer oduncular hemen
Orman cini oduncuların açgözlülüklerine çok kızmış. Oduncular
Bir daha da açgözlülük yapmamaya söz vermişler
İyi huylu, temiz ahlâklı iki kardeş, babalarından kalan çiftlikte birlikte çalışırlardı. Her
Bu arada evli olan kardeş de kendi kendine: “Mahsulü eşit şekilde payla
İki kardeş yıllarca ne olup bittiğini anlayamadılar. Her ikisinin deposundaki
Çok uzak diyarlarda Kızılderililerin yaşadığı bir ülke varmış. Burada barış içinde
Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı. Bilge reisin on iki yaşındaki torunu
Dedesinin devamlı gözü gibi baktığı, yanından hiç ayırmadığı iki b
Çocuk, evin korunması için bir köpeğin kafi olduğunu d
O merakla, sordu dedesine;
-“Dedeciğim, neden iki tane k
Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını ok
– Onlar, benim için iki semboldür yavrucuğum!
– Neyin
– İyilik ile kötülüğün sembolü evlat. Aynen şu gördüğün
Çocuk;
– Mücadele varsa bu mücadelenin bir de kazanan
Ve her çocuk gibi bitmeyen suallerine bir yenisini ekledi:
– Peki
Bilge reis, yoğun bir tebessümle baktı torununa:
– Hangisi
Alınacak Ders: Ne ekersen onu biçersin
Bahçenin birinde bir kiraz ağacı varmış. Ağacın önce beyaz çiçekleri Kiraz ağacının bodrum katında köstebekler, solucanlar otururmuş. Ağacın Bir gün kiraz ağacı evini dolduran bu konuklara dönmüş, şöyle demiş: “Ey Konuklardan solucan ve köstebek hemen konuşmaya başlamışlar: “Bilir misin, biz sana Üst kattaki arılar ise şöyle demişler: “Senin çiçeklerinin balını kim çıkar Kuşlar ise şöyle konuşmuşlar: “Bizim neşeli sesimiz, şarkımız olmasa Böylece kiraz ağacı konuklarının da kendisine bir şeyler verdiğini öğrenmi
Bir zamanlar uzak diyarlarda zengin bir kral vardı. Kral, bir gün, ülkesindeki her yeri
Vezir, kralın bu emrini pek mantıklı bulmayıp kraliçe ile paylaşt
Kraliçe, bu durumu konuşmak için kralın yanına gitti.
Krali
– “Yoldaki taşlar ayağına batıyor diye bu kadar para harcamaya ne gerek var
Kral, kraliçenin söylediklerine hak verdi. Derhal deriden bir çift ayakkabı yapılması emretti
Alınacak Ders: Dünyayı değiştiremeyiz ama kendimizi değiştirebiliriz
Hemen Dinle
Hemen İzle