Pamuk Kedi
Pamuk gözlerini açtığında kendisini parkta bulmuş. Yanında da ne annesi ne de babası varmış. Üstelik bacaklarından biri de sakatmış, yürürken çok zorlanıyormuş. Bütün geceyi parkta aç bir şekilde geçirmiş. Sabah olduğunda, çocuklar anneleriyle parka gelmiş. Oyunlar oynuyorlar, gülüp eğleniyorlarmış. Parka gelen çocuklardan bazılarının Pamuk gibi kedileri varmış, onlar da bir o yana bir bu yana koşuşuyorlarmış.
Pamuk bütün olanları imrenerek izliyormuş. Pamuk tüm bu eğlenen çocukları izlerken küçük bir çocuğun parkın köşesinde oturmuş, kendisi gibi etraftakileri izlediğini görmüş. Hiç kimse o çocuğu oyunlarına katmıyormuş. Topallaya topallaya çocuğun yanına doğru gitmeye başlamış. Zavallı çocuğun da bir ayağı sakatmış, o da Pamuk gibi topallayarak yürüyormuş.
Çocuk, Pamuğu alıp evine götürmüş, onu güzelce temizleyip karnını doyurmuş. Pamuğun artık kalabileceği bir evi, kendisini yanından hiç ayırmayan bir sahibi varmış.
Bu şekilde günler günler, aylar ayları kovalamış, aradan yıllar geçmiş. Birlikte yaptıkları gezintiler sayesinde ikisinin de sakat ayakları neredeyse düzelmiş. Hatta diğer çocuklar gibi koşup eğlenebiliyorlarmış. Başlangıçta ikisi de sakatmış ama birbirlerine destek olduklarında hem sahibinin hem de Pamuğun bacağındaki sakatlık düzelmiş.